9 Kasım 2015 Pazartesi

Dillerde Fiil Zamanları Farklıdır!

İngilizce öğrenirken beni en çok zorlayan konulardan biri zamanlar arasındaki geçişlerdi. Kafamda bunları bir türlü oturtamıyordum. Sonradan bu oturtamamanın zamanları yanlış öğrenmiş olmaktan kaynaklandığını fark ettim. Benim çok zamanımı almış bu öğrenmeyi belki birilerine yardımcı olur düşüncesi ile paylaşmak istiyorum.

Başka bir dil öğrenmek istediğimizde ilk notumuz, başka dillerde zaman algısının, bizim dilimizden farklı olduğu ile ilgili olmalıdır. Bu bilgi bize gerçekten zaman kazandırır.

Bu bilgiyi İngilizce öğretmenleri değişik yöntemlerle bize vermeye çalışsa da, bu bilginin geçişi alışkanlıklarımız nedeniyle oldukça zor olur. Kanaatim bu ilk ders iyi anlaşılmadan diğerine geçilmemesi yönünde.

Yeni bir dil konuşmaya çalıştığımızda cümleleri kafamızda kendi dilimizden diğerine çeviririz. Eğer zamanı doğru öğrenmemişsek bu çeviriler bize maalesef yardımcı olamadığı gibi çokça tekrarı doğrusunu yerleştirmeyi zorlaştırır. Tavsiyem, kullanımlarını öğrendikten sonra doğru kullanımları tekrar etmenizdir.

En yaygın yanlış kullanım ingilizcenin şimdiki zamanında görülür. İngilizcede şimdiki zamanı öğrenince hemen Türkçedeki şimdiki zamanın yerine koymaya çalışırız. Oysa ingilizcedeki şimdiki zaman sadece ve sadece, şu anda o iş yapılıyorsa kullanılır. Biz ise şimdiki zamanı çok daha geniş kapsamlı kullanıyoruz. Bizim Türkçede kullandığımız şimdiki zaman cümlelerinin çoğu ingilizcede 'have been, has been' kalıbı ya da bizim geniş zaman olarak öğrendiğimiz 'do, does' yardımcı fiilleri ile kurulur. Ayrıca bizim dilimizde süreci ifade eden ayrı bir zaman da yoktur.

Örneklerle ilerleyelim, böylece konu net bir şekilde anlaşılacaktır.

Önce ingilizcenin nasıl algıladığına bakalım.

Telefonunuz çaldı, araba kullanıyorsunuz, araç kullanırken telefonla konuşamazsınız ama önemli bir telefon, sadece karşı tarafı uyarmak, telefonla konuşamayacağınızı iletmek için telefonu açıp şöyle diyebilirsiniz;
 - I am driving now.
Bu cümleyi araba kullanmadığınız hiç bir durumda kullanamazsınız. Gerçekten o anda araba kullanıyor olmalısınız. Eğer şaka yapmak istemiyorsanız tabi :)

İki yıldır araba kullanıyorsunuz. Size bir sohbet sırasında sorulan aşağıdaki soruya karşılık, araba kullandığınızı, kullanabildiğinizi belirtmek istiyorsunuz.

Türkçe  - Araba kullanıyor musun? (Türkçe şimdiki zaman kalıbı ile sorulmuş bir soru, araba kullanmadığını görüyor, maksat araba kullanıp kullanamadığını öğrenmek.)
İngilizce bu soru  - Do you drive? denilerek geniş zamanda kurulur.
Türkçe  - Evet, araba kullanıyorum ya da evet iki yıldır araba kullanıyorum diye cevapladığımız soru,
İngilizcede   - Yes I do,   -Yes, I drive,   -I have been driving for two years  şeklinde yanıtlanır.

Eğer anadili ingilizce olan birine sohbetiniz sırasında 'I'm driving' derseniz büyük ihtimalle sizi düeltmeyecek, 'hayır' araba kullanmıyorsun, orada oturuyorsun.' ya da 'I'm driving for two years' derseniz, sizin ara vermeden 7/24, 2 yıl boyunca araba kullandığınızı düşünecektir.

Bizim süreç ile ilgili bir cümle kurgumuz olmadığından have been' kullanımında zorlanıyoruz. Şimdiki zamanı pek çok yerde geniş zaman yerine de kullandığımızdan, diğer dillerde de böyle kullanılacağını düşünüyoruz. Biraz dikkat ve tekrar ile halledilebilecektir.

- I'm dancing.
- No, you are not. You are just talking to me.
- I'm sorry. I mean, I dance.
- How long have you been dancing?
- I have been dancing since I was 7.


Bonus : Ayrıca duygu içeren sözcükler ingilizcede şimdiki zaman kalıbı ile kullanılmaz. Aslında işin, tam şu anda yapılmıyor ilkesine de uygundur bu.

 - Seni seviyorum.
 - I love you.
 - Senden hoşlanıyorum.
 - I like you.
 - Sana gıcık oluyorum.
 - I don't like you.

https://www.facebook.com/yenizelandadayasam/
https://www.instagram.com/sevgininfotogunlugu/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder